İYİ Parti Diyarbakır Milletvekili Adayı Canoruç, Bakan Nabati hakkında, Bakanlığı Seçim Bürosu gibi kullanarak suç işlediği gerekçesiyle.
MEHMET MUCAHİT CEYLAN
İYİ Parti Diyarbakır Milletvekili Adayı ve Anayasa Avukatı Mustafa Şenay Canoruç, “Devlete ait Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı seçim malzemesi olarak kullanarak hata yaptığı” iddiasıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Bürosu”, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati hakkında. Canoruç, “YSK, bu ve benzeri eylem ve eylemlerin önüne geçilmesi için derhal toplanmalı ve seçimlerin tarafsız, eşit koşullarda ve adil bir şekilde yapılması için kamu kaynaklarının kullanılamayacağına karar vermelidir.”
İYİ Parti Diyarbakır Milletvekili Adayı ve Anayasa Avukatı Mustafa Şenay Canoruç, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati hakkında seçim kampanyalarında devlet kaynaklarını kullandığı gerekçesiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yapan Canoruç, şunları söyledi:
“DEVLET KAYNAKLARININ KIZ KULLANIMI SUÇTUR”
“Hazine ve Maliye Bakanı ve 28’inci dönem milletvekili adayı Nureddin Nebati hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına hata beyanında bulundum. Bilindiği üzere Nebati şu anda AKP Mersin milletvekili adayıdır. Görüşlerin yanlış olduğu açıktır. Bu konuda anayasa hukukçuları ve idare hukukçularının çoğunluğu, bakanların milletvekili adayı olduktan sonra istifa etmesi gerektiği görüşünde. Anayasa hukukçusu adayı olan bakanın da mutlaka istifa etmesi gerektiğine inanıyorum. Bütün bu tartışmalar devam ederken ben de basına yansıyan ekli haberde ve Twitter hesabında yer vereceğim.” Açıklamalarından AK Parti Mersin Milletvekili adayları, genel başkan ile görüştükleri açıkça ifade edildi. 28. dönem milletvekili seçimlerine ilişkin çalışmaları değerlendirerek suç duyurusunda bulunduğumuz Mersin milletvekili adaylığı ile ilgili il ve teşkilat mensuplarının, kamu çalışanlarının, elektriğin ve diğer tüm kaynakların kullanıldığı görülmektedir. Söz konusu eylem siyasi ve manevi olarak kamu vicdanını yaralamanın yanı sıra devlet kaynaklarının haksız ve kötü niyetli kullanımı nedeniyle suç teşkil etmektedir.
“TOPLANTIYA KATILANLARIN TÜMÜNÜN SİYASİ PARTİ TEMSİLCİSİ”
Nitekim başkanı olduğu bakanlık maddelerinde verilen görev tanımında ilgili kişinin mensubu olduğu siyasi partinin seçim çalışmalarında ilgili bakanlığın kullanılmasına ilişkin bir karar bulunmamaktadır. Toplantıya katılanların tamamı siyasi parti temsilcisi olup, toplantıda devletin imkanları, çalışanları, varsa elektrik, su, servis odası ve sofrası kullanılmıştır. Bu kabul edilemez. Böyle bir uygulamanın önüne geçmek ve adet haline gelmesini önlemek için, fikri sorumluluğu olan bir anayasa hukukçusu olarak, bir hukukçu olarak ve seçimlerde milletvekili adayı olarak, en önemlisi de milletvekili adayı olarak hata yapmayı bir görev olarak görüyorum. bir vatandaş.
“KAMU GÖREVİNİ İHLAL ETMİŞTİR”
İlgili bakan, devleti siyasi partiyle, mensubiyeti yukarıda bahsedilen hareketle karıştırdı. Devletin kaynakları sorumsuzca, bilerek ve isteyerek israf edilmiş, yani Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen “Kanun Önünde Eşitlik” ilkesi çiğnenmiştir. Sanık, kabahatini Twitter hesabından duyurarak kabul ve itiraf ederek hatanın maddi unsurunun fark edildiğini gösterdiği gibi, bilerek ve isteyerek, yani kabahatin manevi unsurunun farkına vararak kamu görevini kötüye kullanmıştır. Seçim sürecinin bu aşamasında seçimin adil ve güvenilir bir şekilde yapılmasından, seçimlerde tarafsızlığın ve adaletin sağlanmasından Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ve mevcut hükümet sorumludur. Bu ve benzeri işlem ve eylemlerin önlenmesi için YSK derhal toplanmalı ve seçimlerin tarafsız, eşit ve adil bir şekilde yapılması için kamu kaynaklarının kullanılamayacağına karar vermelidir.
“TALİMATLARINA GÖRE HARCADIĞI HER KURUŞ SORUŞTURUCUDUR”
Milletvekili adayı olan bakanın görevine devam edip etmeyeceği tartışması bir yana, Beytülmal’in başında bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’yi istifaya davet ediyorum. Bu çerçevede onun emir ve talimatlarına harcanan ve harcanacak olan her kuruş şüphelidir, vatandaş ve seçmen kendisine güven duymamaktadır.”